Yurtdışında dil öğrenmek için gideceklere uyarı ve tavsiyeler

Dil bilimcilerin yaptıkları araştırmaya göre bir dili öğrenmek için geçmişte ne kadar çalışıldığı önemli değildir. En iyi öğrenme yolu o dilin konuşulduğu kültür içinde yaşamaktır .
İlk bir ay anlamak ve anlaşılmaya çalışmayla geçecektir. İlk günlerinizde ve bazen haftalar alan bir sürede konuşulanları anlamakta zorlanacak konuşmalara katılmakta çekimser kalacaksınız. Konuşulanların ne kadarını anladığınız önemli değil. Kelimelerden çok olaylara konsantre olduğunuz taktirde kelime haznenizden de bildiğiniz kelimeleri ard arda ekleyince konuşulan konudaki ana fikri anlamanız çok zor olmayacaktır. Size sorulan sorularda anlamadığınız bir şey olursa soruyu tekrarlatmaktan veya bir kez daha başka bir yoldan sorulmasını rica etmekten çekinmeyin. Yanlış yapmaktan korkmayın dil öğrenmek için yurt dışına çıkıyorsunuz.
İlk haftalarda dili öğrendiğiniz hissine kapılacaksınız. Ancak bu büyük bir yanılgıdır. Öğrendiğiniz dil ile birlikte kültürel farkları anlamaya öğrenmeye başlayacaksınız. Öğrendiğiniz şey esasen kültürdür ve sizi dili öğrendim yanılgısına sürükleyecektir. Aslında öğrendiğiniz o insanların nerede gülüp nerede ağladığını anlamaktır. Hangi duygularını hangi surat ifadesiyle, hangi sözcüklerle anlattıklarını anlamaya başlamışsınızdır. Denemesi size kalmış örneğin sinirli bir yabancıyı aynı kelimelerle taklit etmeye çalışın.
İlk haftaları aştıktan sonra yurt özlemi duyacaksınız. Bunun temel nedenlerinden birisi gittiğiniz ülkede sizi heyecanlandıracak oyalayacak bir şeyin kalmamış olduğunu düşünmenizdir. Diğer taraftan dilde hedeflediğiniz yere geldiğinizi düşünmeye başlamışsınızdır.
Sonraki haftalarda ise  itibaren yabancı dilin inceliklerini içinde bulunduğunuz kültürün inceliklerini öğrenmeye başlayarak gerçek arkadaşlıklar gerçek dostluklar kurma aşamasına geleceksiniz.
Sonraki her ay  dil bilginizi geliştireceğiniz anadili İngilizce olan arkadaşlarınızla kelime bilgilerinizi tazeleyeceğiniz süreçtir.
Dil öğrenme süreci hiç bitmemelidir.Yani bir şekilde İngilizce, kitap okumaya çalışmak, filmler seyretmek, arkadaşlarınızla bağınızı koparmamanız önemlidir.
İngilizce öğrenme sürecinizi hızlandırmak için,
Mutlaka günlük gazete okuyun, başlangıçta sürekli sözlük kullanmak size sıkıcı gelebilir ancak zaman geçtikçe kelime hazinenizin geliştiğini ve sözlüğe daha az gereksinim duyduğunuzu fark edeceksiniz. Günlük gazete okumak ayrıca size gündemi takip etme dolayısıyla güncel olaylar ile ilgili sosyal diyaloglara katılabilme avantajını da sağlayacaktır.
Özellikle yolda kaybettiğiniz zamanları walkmanizle radyo dinleyerek değerlendirebilirsiniz. BBC 4 gibi müzik yayını olmayan radyo kanalları  hem kulak dolgunluğunun oluşmasında hemde aksana aşinalık kazanma konusunda yardımcı olacaktır. Başlangıçta konuşulanların çok azını anlayabiliyorken zaman ilerledikçe anlama oranınızın arttığını fark edeceksiniz. TV izlerken işitme engelliler için teletex yayınından alt yazıları açarak konuşmaları daha rahat takip edebilirsiniz.
Kendi seviyenize uygun hikaye kitapları ve romanlar okuyun. Bu kitaplar temel, orta yada ileri seviyede İngilizce bilgisi olanlara özel olarak farklı seviyelerde hazırlanmıştır. Öğrendiğiniz gramer yapılarını gündelik konuşmalara uygulama konusundaki becerinizi arttıracaktır.
Özellikle orta seviyeden itibaren mutlaka sadece İngilizce-İngilizce sözlük kullanın. İngilizce İngilizce sözlükler bir kelimenin farklı anlamları ile birlikte cümle içinde nasıl kullanıldığına dair de örnekler içermektedir. Aynı zamanda kelimenin hangi zarflar ile birlikte kullanıldığı, geçmiş zamanları da yer almaktadır. Genellikle bir kelimeyi kullanabilmek için anlamını bilmek yeterli olmamaktadır. Dolayısıyla öğrendiğiniz her yeni kelimeyi bir İngilizce-İngilizce sözlükten çalışmanızı tavsiye ederiz.
Yurtdışında iken anadil olarak İngilizcenin konuşulduğu bir sosyal ortamda bulunuyor olmanın avantajlarını uçaktan indiğimiz andan itibaren sonuna kadar değerlendirebilmeliyiz. Alışveriş yaparken, bir toplu taşıma aracında seyahat ederken, bir müzeyi gezerken her fırsatta görevlilerle diyalog kurmanızı, soru sormanızı, karşınıza çıkan her şeyi okumanızı, her anonsu dinlemenizi tavsiye ederiz.
Sosyal hayatınızdaki dışa dönüklüğünüz İngilizce öğrenme hızınızı ciddi ölçüde etkileyecektir. Sadece gramer kitapları okuyarak çok fazla yol kat edemezsiniz. Yüzmeyle ilgili bir sürü kitap okuyup, anlamış ama hiç suya girmemiş olan biri nasıl yüzme bildiğini iddia edemezse sizde bir dili kullanmadığınız sürece asla öğrenemezsiniz. İngilizce konuşurken yanlış yapmaktan çekinmeyin yada sürekli kendinizi en iyi bildiğiniz kalıplarla ifade etmeye çalışmayın. Yeni öğrendiğiniz şeyleri mutlaka dilinize adapte etmeye gayret edin. Yeni kullanmaya başladığınız kalıplarda sürekli yanlış yapsanız da yılmayın. Sonunda bu kalıpların dilinize yerleştiğini göreceksiniz. İngiltere’de iken bütün çevrenizden sürekli bir şeyler öğreniyor olacağınız için, bu hızlı bilgi akışı içinde kullanmadığınız şeyleri unutabilirsiniz. Özellikle ana dili İngilizce olan insanlarla konuşurken kullandıkları yapılara, kelimelere, neyi ne şekilde ifade ettiklerine  çok dikkate edin. Çoğunlukla insanları cümle içinde yakaladığınız bir kelimeden yada mimiklerinden bile anlayabilirsiniz ancak dikkatli dinleyerek, kullanılan yapıları ayırt ederek hafızanıza almaya çalışmanız öğrenmenizi kolaylaştıracaktır.
Türkçe konuşlan sosyal ortamlardan ve Türk arkadaş çevrelerinden uzak olmak İngilizce düşünmeye başlayabilmek ve sadece İngilizce’ye konsantre olabilmek açısından çok önemlidir.
Okuldan arta kalan zamanlarınızda sürekli devam ettiğiniz, ana dili İngilizce olan insanlarla tanışabileceğiniz bir sosyal ortamınızın olması çok önemlidir. Bu kendi ilgi alanınıza yönelik bir spor yada sanat faaliyet olabilir. Yada sosyal bir organizasyonda gönüllü çalışmalara katılabilirsiniz.
Bir dili, sadece o dilin konuşulduğu ülkede bulunarak kendiliğinden öğrenemeyeceğinizi yine her şeyin sizin çabanızla ve performansınızla ilgili olduğunu unutmayın. Önemli ölçülerde para ve zaman yatırımı yaptığınız yurtdışı eğitiminiz sırasında zamanınızı asla boşa harcamayın ve süreci en verimli değerlendirmeye çalışın.
Gelmeden önce IELTS, TOEFL gibi uluslar arası geçerliliği olan sınavlardan birine girmenizi tavsiye ederiz. Ayrıca İş İngilizcesi, Turizm İngilizcesi, Akademik İngilizce gibi özel alanlara yönelik de dil çalışması yapabilirsiniz.

  • Paylaş: