Türkiye’nin en büyük akü firması olan İnci Akü’de, dış ticaret departmanında çalışan Sayın Sezer Yalçın yurtdışı tecrübelerini bizimle paylaştı ve kariyerine katkılarını anlattı. Yalçın , “ Yurtdışına açılmak ve kendi ayaklarım üstünde durabilmek özgüvenimi pekiştirdi.” diyor ve bakın kendisiyle daha neler konuştuk.   
 

Bize biraz kendinizden ve işinizden bahseder misiniz?    

34 yaşında olup, İnci Akü’nün dış satışlar departmanında çalışmaktayım.  

Hangi okullarda ne üzerine eğitim aldınız?   

1996 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum.  

Yurtdışı tecrübeleriniz oldu mu?   

2005–2006 döneminde İngiltere Brighton’da yabancı dil eğitimi aldım.

İş amaçlı gezilerim için Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya ve Almanya’da bulundum.  

İngilizcenizi nasıl geliştirdiniz?   

İngiltere’ye gitmeden önce orta seviyede olan İngilizcemi alt yazılı filmler izleyerek ve yabancı müzik dinleyerek geliştirdim. 

Asıl önemli adımım, yurtdışında almaya başladığım eğitim beraberinde atılmış oldu. İlk zamanlarda, orada yaşayanların konuşma hızına bağlı olarak anlama zorluğu yaşasam da, çok kısa bir sure sonra anlama hızım ve düzeyim artmaya başladı. 

Bir diğer basamağım da yerel halktan birileriyle arkadaşlık kurmak ve sosyal ortamlarda bulunmak oldu.  

Yurtdışında bulunduğunuz süre içinde sosyal hayatınız nasıldı?   

Sosyal hayatim ilk zamanda çok canlı olmamakla birlikte, yavaş yavaş çevremin genişlemesiyle renklilik kazandı. Her fırsatta, orada bulunuş amacıma, yani dilimi geliştirmeye yönelik olarak değerlendirmeye çalıştım.  

Bu deneyimlerinizin kariyerinize nasıl bir etkisi oldu?   

İlk olarak, dünya teknolojisini ve siyasi yeniliklerini takip etme ve donanımlı olma yeteneğim gelişti, buna paralel olarak özgüvenim arttı. Kariyerimde alan değiştirdim ve bildiğim diğer dillerle birlikte İngilizcemin pekişmesiyle hızlı bir şekilde yükselme olanağı buldum.  
 

Sizce yurtdışında öğrenim görmenin sizde neden olduğu en büyük değişim, size kattığı şey ne oldu?    

Dünyanın dört bir tarafından arkadaşlıklar edindim ve bu ülkelerle ilgili çalıştığım alanda herhangi bir bilgiye ihtiyaç duyduğumda, sanal ortamdan edindiğim bilgiye somut olarak onlardan ulaşabiliyorum.    
 

Yurtdışında eğitim almak isteyenlere tavsiyeleriniz neler?  

Benim ilk tavsiyem, oraya gidecek olan arkadaşların kesinlikle Türk öğrencilerle Türkçe iletişim kurmamaları, hatta bundan sakınmaları yönündedir. Türkçe konuşmak oraya gidiş amaçlarını olumsuz etkiler ve hedeflerine ulaşma sürelerini uzatır ki bu ek zaman ihtiyacı ve maliyet demektir.  

İşitsel yönden kendilerini geliştirmek ve söylenenleri daha kısa sürede anlayabilmeleri TV yayınlarını izlerken mutlaka teleteksi açıp 888 sayfasını seçmelerini – ki bu konuşulanların İngilizce altyazılı yayınıdır – şiddetle tavsiye ederim. 

Bir diğer tavsiyem, BBC’in web sayfasında yer alan dil geliştirme araçlarını kullanmaları özellikle de günlük haber özetlerini içeren ses dosyalarını kaydedip gün içinde birkaç kez dinlemelerini öneririm. İngilizce seviyesi düşük olanlar için ilk başta o sesli kayıtların yazılı metin üzerinden takip etmeleri faydalı olacaktır. 

Son olarak, bu işin doğası olan bol okumayı ihmal etmemelerini, yazma alışkanlığı olsun veya olmasın herkesin her geçirilen güne dair mutlaka en az bir sayfa yazı yazmalarını tavsiye ederim. Hepimizin, diğer yönlerimizde olduğu gibi, algılama ve öğrenme ( ve ardından pekiştirme) süreçlerinde farklılıklarımız vardır. Bazılarımızda işitsel, bazılarımızda görsel, bazılarımızda dokunsal ve nihayetinde bütün bunların belli bir oranlarının bir karışımı  ön plana çıkmaktadır.  Öğrenme bir bütünlük arz ettiğinden sadece şunu yap veya bunu yap demek  herkes için geçerli bir üniversal reçete yoktur. Kişiler eksik yönlerini zaman içinde bulup bunu gidermek için yolları da bulabilirler, yeter ki bunun farkında olsunlar ve istesinler. 

En son olarak, kesinlikle pahalı uçak bileti almayın, iyi araştırın ve yaz mevsimi charter seferlerini takip ve tercih edin.